9 Mayıs 2012 Çarşamba

Kabuktaki Catlaklar (2011) (6*) Ve 14. Anadolu Universitesi Uluslarasi Eskisehir Film Festivali



Orjinal İsim           :  Die Unsichtbare
Yönetmen              :  Christian Schwochow
Yapım                     :  2011
Ülke                        :  Almanya,Fransa
Süre                        :  113 dk
Vizyon Tarihi          :  ---
Bütçe                      :  ---
Imdb Puanı             : 7,8 (147 oy)


14. Uluslararasi Anadolu Universitesi Uluslararasi Eskisehir Film Festivali 2 Mayis itibariyle baslamisti. Ve gideibildigim ilk filmde "Kabuktaki Catlaklar" oldu. Oncelikle biraz festivalden bahsedelim.Tiyatrolarimizin bile kapatilmasinin, ozellestirilmesinin -artik ne haltsa- konusuldugu bu gunlerde, boyle festivallere daha cok ihtiyacimiz var acikcasi. Sanatin her dalina daha cok ihtiyacimiz var.  Daha cok tepkiye daha cok haykirmaya daha cok sesimizi cikarmaya ihtiyacimiz var dogrusu.Mesele ulkenin Devlet Tiyatro'sunun yahutta Sehir Tiyatrolarinin kapanmasi degil.Devletin Sanat'a ve sanatciya aldigi bu dusmanca tutumdur. Ve bu kabul edilebilecek bir durum degildir.Artik bu konuda okadar cok yerde okadar cok sey konustum ve yazdim ki bu filmin altinda bu kadar yorum yeter sanirim.Belki baska bir baslik altinda yeniden yazarim ama simdilik bu kadari kafi...
Bu festival hem barindirdigi filmler acisindan hem bilet fiyatlarinin uygunlugu acisindan (3 TL) bence cok onemli bir festival.Kaliteli isleri sinema ortaminda uygu fiyta rahatlikla izliyebiliriz.
Film Tiyatro dunyasindna bir kesit sunuyor bize. Okulunda yeterince basarili olarak gorulmiyen bir ogrencinin,(josefine) dunyaca unlu bir yonetmenin okula gelip, yonetecegi bir oyunda basrolu ona vermesiyle baslar. Bu karar hem okul yonetimini hem sinif arkdaslarini hemde Josefine'i sasirtir.Sonrasinda Josefine oynayacagi karakterin yaratim surecinde bir cok sikinti yasayacaktir.Aile hayatininda cok saglikli olmamasi Fine' i bu yaratim surecinde cikmaza sokacaktir. 
Oyunculuk surecinde uc assagi bes yukari hepimizin yasadigi sikintilar bunlar.Ancak ulkemizde bu yaratim surecinin bu kadar sert ve acimasiz yasandigini dusunmuyorum. Daha dogrusu bu teknigin yada adi her neyse cok dogru oldugunuda dusunmuyorum. Cok sert, insanin psikolojisini alt ust eden en tehlikeliside gercek ve sahnede yarattigimiz karakter arasindaki farkin yok olmasini saglayan bu uslup  cok tehlikeli olabilir. Filmdede zaten bu tehlikeli boyutlari acikca goruyoruz. Bu kadar sert bir gercekligin oldugunu, sahne ustunde bunun yasanmasini  acikcasi bir oyuncu olarak dusunmuyorum.
Filme gelince basladigindan itibaren surekli aklima Black Swain geldi. Konu asagi yukari cok yakin. Oyle oluncada "Neden" diye bir soru geliyor aklima. Neden bir filmi tekrar edesinizki? Yuzde yuz filmin aynisi demek hem cok acimasiz hemde cok sert bir elestiri olabilir. Ancak filmi seyrettigim 113 dk boyunca kendimi surekli Black Swain'de hissettim.Ayrica filmin gereksiz uzun olmasi bir cok noktada kendini tekrarlamasi sinemada canimi sikmayada yetti dogrusu. Izleyicisi az olacaktir.Bu yuzden IMDB yahutta diger puan verilen sitelerdeki puan ortalamasi  yuksek olacaktir.Mutlaka puanlamam gerekecekse 6 bu film icin candir. 
Iyi seyirler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder